İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | have done f. | bitirmek | ||
All I have done is finish the work which he had largely and judiciously started. Benim tek yaptığım, onun büyük ölçüde ve akıllıca başlattığı işi bitirmek oldu. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | have done f. | son vermek | ||
Öbek Fiiller | have done f. | vazgeçmek |